Ayrılma-bireyleşme, bireyin kendini ebeveynlerinden ayrıştırarak bağımsız ve özgün bir kimlik geliştirme sürecidir.Kişinin çocukluktan yetişkinliğe geçişinde önemli bir gelişim aşamasını kapsar. Sağlıklı bir şekilde tamamlanması, bireyin psikolojik ve sosyal uyumunu olumlu yönde etkiler.
Mahler'in "psikolojik doğum" olarak tanımladığı bu süreç, anne ile olan ortak yaşamdan çıkış ve çocuğun kendine özgü ayırt edici özellikler kazanma sürecidir. Blos ise ergenlik dönemindeki bireyleşmeyi "ikinci bireyleşme" olarak adlandırır ve bu süreçte ergenin içselleştirdiği ebeveyn temsillerinden ayrışması gerektiğini belirtir. Ergenlik dönemi, bireyin bağımsızlığını kazanma ve kimliğini oluşturma çabalarının yoğunlaştığı bir dönemdir. Bu dönemde kişi, anne-babasının da hata yapabileceğini kabul eder ve onları idealize etmekten vazgeçer.Burada kendi sorumluluğunu almaya,özgüven inşaa etmeye başlar ve bir hata yaptığında anne-babasının kurtarıcı olamayacağını görür.
Ayrılma-Bireyleşme Nasıl Mümkün Olur?
Sağlıklı bir ayrılma-bireyleşme süreci için bireyin kendine özgü bir kimlik geliştirmesi ve ebeveynlerinden bağımsız bir yaşam sürmesi gerekmektedir. Bu süreçte ebeveynler, çocuklarına destek sağlayarak onların bağımsız kararlar almalarına olanak tanımalıdır. Duygusal özerklik, ergenliğin başından genç yetişkinliğe doğru uzanan uzun bir süreçtir. Bu süreçte bireyler, anne-babasını idealize etmekten vazgeçerek, onları normal bir insan olarak görmeye başlayarak ,kendi sorumluluklarını üstlenerek ve hata yapmaktan çekinmeyerek kendi özel alanlarını oluşturabilirler.
Nesne İlişkileri Açısından Sağlıklı Olan Nedir?
Nesne ilişkileri teorisi, bireyin içsel dünyasında önemli kişilerle kurduğu ilişkileri ve bu ilişkilerin kişiliği üzerindeki etkilerini inceler. Sağlıklı nesne ilişkileri, bireyin anne-babasıyla olan ilişkilerini içselleştirerek, bu ilişkilerden bağımsız bir kimlik geliştirmesini sağlar. Bakımveren ile güvenli bağlandığı tutarlı bir ilişki ,ihtiyaçların dikkate alındığı, duygu ifadelerine,sağlıklı sınırlara ve özerkliğe önem verilen bir ortam ,iyi işleyen bir ayrılma bireyleşme sürecine zemin hazırlayabilir.Blos, sağlıklı ayrılma-bireyleşmenin, bireyin ebeveyni ile olan nesne ilişkileri yerine yeni, daha olgun ilişkiler kurmasına bağlı olduğunu belirtir.
Ergenlikte Özerklik
Ergenlik dönemi, bireyin özerklik kazanma ve kimlik oluşturma çabalarının yoğunlaştığı bir dönemdir. Bu süreçte, bireyler daha fazla risk alır ve çabalarını yoğunlaştırır. Özerklik, amaç belirleme, karar verme ve sorun çözme gibi birçok yaşam becerisinin temelini oluşturduğu için gelişim kuramlarında da sıkça söz edilen önemli kavramlardandır. Sağlıklı özerklik gelişimi, gençlerin madde kullanımı, suç gibi olumsuz davranışlardan uzak kalmaları ve ruh sağlığı açısından önemlidir. Ebeveynlerin ve ergenlerle çalışan uzmanların, bu sürecin sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi için destek sağlamaları, onların sağlıklı gelişimlerine katkıda bulunacaktır.
Ayrılma-Bireyleşme Gerçekleşmezse Ne Olur?
Eğer ayrılma-bireyleşme süreci sağlıklı bir şekilde tamamlanmazsa, bireyin kişisel ve psikolojik gelişimi olumsuz etkilenebilir. Bowen, kaygı anlarında işlevsel olmayan çözümler bulan bireylerin, ailelerinden yeterince ayrışamamış olduklarını savunur.
Psikanalitik yaklaşıma göre, ergenlik döneminde bireyin ebeveynlerden bağımsızlaşmasının kimlik gelişimi için önem arz eder.Bu süreçte kesintiler yaşanması durumunda duygusal/psikolojik bağımsızlık kazanamayarak bir kimlik geliştirememeye ve yaşamda kendine bir yön bulamamaya,duygu ve düşünceler arasında sağlıklı bir ayrım yapamamaya yönelik sorunlar yaşayabilir.Yaşamın ilerleyen dönemlerinde uyum problemlerine,kişinin ilişkilerinde bağımlı olmasına ya da yakınlık, bağımsızlık konularında başka ilişkisel zorluklara ve kendine güveninin olmamasına yol açabilir.
Terapide Bireyleşme
Bireyleşme, öz- keşif süreci için gereklidir. Bu süreç geciktiğinde, ruh sağlığı sorunları,ilişkisel problemler veya kişisel yaşamda zorluklar ortaya çıkabilir. Terapi, bireyleşme sürecinde başarılı olmak isteyen,kim olduğunu bulma yoluna girmek isteyen kişilere bu ve diğer konularda fayda sağlayabilir.
Terapide bireyler, sınır koymayı, kendine güvenerek iletişim kurmayı ve gerçek benliklerini ifade etmeyi öğrenebilirler. Başarısız bireyleşme, depresyon, kaygı, stres veya kendinden şüphe gibi durumların gelişmesine katkıda bulunabilir. Terapistler, bireylerin bireyleşme sürecinin kesintiye uğramasının olası nedenlerini araştırmalarına ve varsa ruh sağlığı sorunlarını ele almalarına yardımcı olabilirler. Ayrıca terapi süreci ;sağlıklı sınırlar koyma, kendini güvenle ifade etme, kişisel kimliklerini ifade etme,kendini keşfetme gibi konularda bireye yardımcı olur.
Kaynakça
Morsünbül,Ü., Özerklik ve Ruh Sağlığına Etkisi.(2012).Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar,https://doi.org/10.5455/cap.20120416
Aslan,A.E.,Çiçek,İ.,(2020)Examination of Separation-Individuation Levels and Peer Relations of Adolescents According to Spesific Several Variables,HAYEF Journal of Education,DOI: 10.5152/hayef.2020.1920
Topcu,M. (2016).Ayrılma ve Bireyleşme: Nesne İlişkileri Üzerine Terapötik Uygulama .AYNA Klinik Psikoloji Dergisi
Mazor,A.,Alfa,A.,Gampel Y.,On the Thin Line Between Connection and Separation: The Individuation Process, from Cognitive and Object-Relations Perspectives, in Kibbutz Adolescents.(1993).Journal of Youth and Adolescence
Andelković,V.(2015).Seperation Individuation Processes in Adulthood
Kins,J., Beyers,W.,Soenens,B.(2012)When the separation-individuation process goes awry . International Journal of Behavioral Development
Çiçek,İ.(2021).Psychological Well-Being and Separation-Individuation in University Students. Kastamonu Education Journal ,doi: 10.24106/kefdergi.780535